Haramiler | Konular | Kitaplar

Suçun Manevi Unsuru

Hırsızlık suçunda manevi unsurun gerçekleştiğini kabul
edebilmek için 765 sayılı yasa genel kastı yeterli görmemişti.Bu yasada suçun
gerçekleşebilmesi için failin taşınır malı faydalanmak kastı ile almış olması
aranmaktaydı ve bunun dışındaki bir amaçla (mesela malı tahrip etme
amacıyla) alma suçun oluşmasını engellemekteydi.

5237 sayılı TCK da suçun oluşumu bakımından genel kastı
yeterli görmemiştir ve malın yarar sağlamak maksadıyla alınmış olmasını
aramıştır.Yeni hükmün eskisinden farkı failin sadece kendisine değil bir
başkasına yarar sağlamak amacının olması halinde de suçun oluşacağını
kabul etmesidir.

Maddede yer verilen kendisine veya bir başkasına
ibaresi suçun temel şekline ilişkin olarak, kanunilik ilkesi bakımından 5237
sayılı kanunda yer verilen önemli bir düzenlemedir. Önceki yasa döneminde
yasada açık olarak yazılı olmasa da yorum yoluyla malı alma amacı olan
faydalanmanın kendisine veya başkasına olması arasında bir fark olmadığı
sonucuna ulaşıyorduk. Ama yeni kanun, kanunilik ilkesi açısından başkası
ibaresini de metne eklemiştir Bu da yerinde bir düzenlemedir.
Diğer yandan suçun oluşabilmesi için, failin kendisine veya bir
başkasına bir yarar sağlamak amacıyla hareket etmesi yeterli olup,
bunun fiilen temin edilmiş olması şart değildir. Bu yarar, maddî veya
manevî olabilir.