Haramiler | Konular | Kitaplar

zilyet

Zilyetlik durumunun mutlaka haklı olması gerekmez.

Zilyetlik durumunun mutlaka haklı olması gerekmez.
Malı haksız olarak elinde bulunduran ve haksız zilyet olan hırsızın başkasından
çaldığı malın bir başka hırsız tarafından çalınması da hırsızlık suçunu
oluşturur.

Hırsızlık suçunda klasik anlayışta sahibinin rızası olmaksızın
başkasına ait taşınabilir malın alınmasından söz edilmekteydi. Burada
başkasına ait olma veya sahip olma neyi ifade eder şeklinde bir tartışma
mevcuttu. Bu tartışma 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun formülasyonundan
kaynaklanıyordu. Yeni Ceza Kanunu’nun formülasyonunda ise bu tartışmayı

Suçun tamamlanma anı mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesidir.

TCK.nun 141. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere
hırsızlıkta suçun tamamlanma anı mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son
verilmesi, bir başka deyişle, mağdurun suç konusu eşya üzerinde
zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale
gelmesi anıdır.

Kısacası, 765 Sayılı TCK ’ deki düzenlemenin aksine suçun
tamamlanması için çalınan malın mutlaka hırsızın tasarruf alanına
girmesi gerekmemektedir, zilyedin tasarruf alanından fail tarafından
çıkarılması yeterlidir.