Haramiler | Konular | Kitaplar

-Hırsızlık-

Hırsızlık Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Hırsızlık eden erkek ve hırsızlık eden kadının yaptıklarına karşılık bir ceza Allah’tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah, Aziz ve Hakim’dir.” (Maide: 5/38) En büyük hırsızlık suçlarından biri, hacıları ve Beytullah’ul Atik’in ziyaretçilerini soymaktır. Bu tür hırsızlar, yeryüzünün en kıymetli mekanlarında ve Beytullah’ın çevresinde Allah’ın koyduğu ölçülere hiç değer vermezler. Rasûlullah (s.a.v.) Küsuf namazının[1] anlatıldığı hadiste şöyle der: “... Cehennem getirildi. Bu, beni (namazda) gerilerken gördüğünüz anda oldu. Ateşinin bana dokunmasından korkarak geriledim. Orada bastonlu bir kimsenin cehennem içerisinde bağırsaklarını sürükleyerek dolaştığını gördüm. O kimse, bastonuyla[2] hacıları soyuyordu. Hacı bunu farkederse, “Bastonuma takıldı” der, farketmezse alır giderdi.”[3] Hırsızlığın en büyüklerinden biri de umuma ait malları çalmaktır. Bunu yapan bazı kimseler şöyle derler: “Başkalarının çaldığı gibi biz de çalıyoruz.” Bilmezler ki, bu tüm müslümanları soymaktır. Çünkü umuma ait mallar bütün müslümanların mülküdür. Allah’tan korkmayanların yaptığı onlara gerekçe olacak bir neden değildir. Bazı insanlar da müslüman olmadıklarını öne sürerek kafirlerin mallarını çalarlar. Oysa bu doğru değildir. Çünkü mallarının gasbedilmesi caiz olan kafirler müslümanlarla savaş halinde olanlardır. Değilse kafirlerin kendileri ve tüm şirketleri bu kapsama girmez. Hırsızlık çeşitlerinden biri de gizlice başkalarının cebine el uzatmaktır. Bazıları, başkalarının evine ziyaretçi olarak girer ve bir şeyler çalar. Bazıları misafirlerin çantalarını soyar. Bazıları da işyerlerine girer ve cebine, elbisesine bir malı gizler. Kadınlardan bir kısmının elbisesinin altına gizleyerek yaptığı da bu türdendir. Bazı insanlar basit ve ucuz eşyaların çalınmasını önemsiz bir şey olarak görür. Oysa Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yumurta çalıp eli kesilen, ip çalıp eli kesilen hırsıza Allah lanet etsin.”[4] Kim bir şey çalmışsa, Allah azze ve celle’ye tevbe ettikten sonra onu sahibine geri iade etmesi gerekir. İster açıkça iade etsin, isterse gizlice kendisi ya da bir başkası aracılığıyla iade etsin... Mal sahibine veya mal sahibinin mirasçılarına uzun aramalardan sonra ulaşamamışsa, o malı sahibinin sevabı niyetiyle sadaka olarak verir.[5] [1] Küsuf (güneş tutulması) namazı iki rekat kılınır ve cumhuru ulemaya göre bir rekatta iki rüku vardır. Daha geniş bilgi için bkz. Fıkhu’s-Sünne, Seyyid Sabık, Pınar Yayınları. (Çeviren İsmail Yaşa) [2] Yani ucu çengel şeklinde eğri sopayla. [3] Müslim, Hadis no: 904. [4] Buhari. Bkz. Fethu’l-Bari: 12/81. [5] Muhammed Salih el-Müneccid, İnsanların Önemsemediği Sakınılması Gereken Haramlar, Karınca Yayınları: 43-44.


Konular